Her geçen gün derinleşen kriz ve yönetemez duruma gelen faşist devlet çareyi her dönem olduğu gibi katliam ve soykırımlarda arıyor.
İstiklal Caddesindeki bombalı saldırıda bunun devamıdır. Kürdistan coğrafyasını adeta Hitlerin gaz odalarına çeviren insanlık düşmanı faşist rejim, kimyasal kullandığı gerçeğini örtbas etmek ve gündemi değiştirmek için İstiklal Caddesindeki katliamı gerçekleştirdi.
Kürt özgürlük hareketini zan altında bırakmak ve milliyetçi şoven duygulara hitap eden faşist rejim, dün çeteleri eliyle yürüttüğü kontrgerilla faaliyeti, Suruç ve Ankara’da, Diyarbakır, İstanbul’da ve bugün de İstiklal Caddesinde bu faaliyetini sürdürmüştür. Dün olduğu gibi bugün de halklarımızı katleden bu faşist rejimin ta kendisidir.
Bu nedenle hemen yayın yasakları koyarak kendi senaryolarını sadece kendi yalanlarıyla toplumu manipüle ederek amaçlarına ulaşmaya çalışıyorlar.
Bu saldırılarla halklarımızı sindirilmek aynı zamanda Kürt özgürlük mücadelesine ve devrimci mücadeleye karşı düşmanlaştırma çabasıdır. Bu tür ortamı fırsat bilen sosyal şoven ve liberaller, katil devlet yerine silahlı mücadeleye saldırmayı fırsat bilenler unutmamalılar ki, bu devrimci mücadele düşmanlığı ve faşizme destektir. Faşizmin her türlü vahşeti, terörü karşısında onu yerle bir edecek olan devrimci mücadele ve devrimci şiddettir. Bunu fırsat bilip saldıranlar gerçekliği örtbas etmeye, yardımcı konuma düşmemelidirler. Devrimciler hiçbir dönem sivillere, kör şiddete baş vurmamış, vurmazlar da. Bu gerçeği iyi bilenler bulundukları yeri bir kez daha gözden geçirmelidir.
İstiklal Caddesindeki katliamın sorumlusu ve uygulayıcısı katil devletin ta kendisidir. Bu devletin kullandığı İslamcı çeteler eliyle hayata geçirdiği kontrgerilla faaliyetidir.
Katledilen insanlarımızın hesabını bu katil devleten soracağız.
14 Kasım 2022
Devrimci Karargâh
