Yaşasın Filistin halkının haklı ve meşru mücadelesi

Filistin halkı boyun eğmeyecek!

Filistin halkı ülkesini özgürleştirmek için sürdürdüğü mücadele ağır bedellerle sürüyor. Emperyalizm destekli Siyonizm’in tüm katliam, kuşatma ve saldırılarına karşın direniş kararlılıkla sürüyor. Her gün daha fazla baskıyla karşılaşıyor, katliamlar yaşıyor, şehitler veriyor, büyük acılarla yoğruluyor ama yine de kendi topraklarında insanca yaşama hakkını savunmaktan vazgeçmiyor.

1948 yılında kurulan İsrail devleti ve tarafından işgal edilen topraklara havadan ve karadan giren direnişçiler birçok bölgeyi kontrol ettiklerini, işgalci yerleşimcileri ve aralarında üst düzey komutanların olduğu onlarca askeri esir aldığını duyurdu.

Bugün İsrail ve Filistin olarak tanımlanan topraklar tarihsel Filistin toprağıdır. İsrail, Filistinlilerin toprağı, yurtları, evleri. İşgal edilerek, kaynakları yağmalanarak, halkı etnik temizliğe maruz bırakılarak kurulmuş ve bu etnik temizlik günümüze kadar devam etmiştir.

7 Ekim sabahı Gazze Şeridi’ni kontrol eden Hamas’a bağlı İzzettin El Kassam Tugayları’nın İsrail’e karşı başlattığı “Aksa Tufanı” operasyonuyla bölgede savaş yeniden kızıştı. İsrail’e yönelik başlatılan operasyon bugüne kadarki en kapsamlı operasyon ve İsrail’in en büyük kayıplar vermesine neden oldu. İsrail, “savaş durumu” ilan ederken Filistinli direniş örgütleri İsrail’e karşı birleşti.

Operasyonu Hamas’a bağlı İzzettin El Kassam Tugayları başlatsa da Akdeniz sahiline sıkıştırılmış 1,5 milyonluk küçük “şehir devleti” olan Gazze Şeridi’nde Marksist direniş örgütlerinden Selefi gruplara kadar birçok yapı varlık gösteriyor. İrili ufaklı bazı gruplar dışında tutulursa, ikisi İslamcı beş büyük örgüt yer almaktadır.

Bilinçli olarak sürekli Hamas ve İslami Cihad gibi radikal İslamcı örgütler ön plana çıkarılsa da, Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (FHKC), El Fetih ve Filistin Demokratik Kurtuluş Cephesi (FDHKC) gibi devrimci örgütlerin silahlı kanatları da Gazze Şeridi’nde aktif olarak savaşta yer almaktadır.

Bugüne kadar ABD emperyalizmiyle el ele verip Ortadoğu halklarına meydan okuyan İsrail dizginsiz bir işgal ve terör estirirken, işgal altındaki topraklara havadan ve karadan giren direnişçiler birçok bölgeyi kontrol ettiklerini, yerleşimci ve aralarında üst düzey komutanların olduğu onlarca askeri esir aldığını duyurdu.

Bugüne kadar uçaklarıyla, Savaş helikopterleriyle ölüm yağdıran, intifada çocuklarını açıktan kurşuna dizen, ekonomik-askeri hiçbir baskı yöntemini elden bırakmayan İsrail, Filistin halkının direnişi karşısında çaresiz kalıyor. Tarihin en büyük yenilgisi ve şaşkınlığını yaşıyor.

Açıktır ki, Filistin halkı on yıllardır sürdürdüğü mücadelesiyle, İsrail’e bölgede istediği gibi at oynatamayacağı gerçeğini kabul ettirmiştir. Ancak Filistin halkının önündeki tek sorun emperyalizm ve Siyonizm değildir. Filistin halkının karşısına dikilen en önemli engellerden biri de emperyalizmin gölgesine sığınmaktan medet uman, “barış” politikalarının peşine takılıp direnişi boğmaya çalışan işbirlikçiler oluşturuyor.

Bölgede gerçek anlamda başın sağlanması Filistin ve bölge Arap halklarınınım ile İsrail halklarının eşit özgür koşullarda yaşamasından geçmektedir. Filistin halkının haklı ve meşru, anti -Siyonist, faşist işgalciliğe, yayılmacılığa karşı vermiş olduğu, tarihsel mücadeleyi selamlıyoruz.

Bizler İsrail’in, işgalci, katliamcı politikalarına karşı Filistin halkının haklı mücadelesini selamlıyoruz.

Filistinli direniş güçlerinin abluka altındaki Gazze Şeridi’nden işgalci İsrail’e karşı başlattığı “Aksa Tufanı” operasyonunu selamlıyoruz.

Öncülerimizden devraldığımız tarihsel mirasla, Denizlerin-Mahirlerin ve Filistin’de Siyonizm’e karşı savaşta ölümsüzleşen yoldaşlarımızın izinden bugün de Filistin halkının haklı ve meşru mücadelesinin yanındayız.

Yaşasın Filistin halkının haklı mücadelesi!

Yaşasın Filistin Halk Kurtuluş Cephesi FHKC!

Yaşasın Halklarının Kardeşliği.

Kahrolsun Siyonizm!

Kahrolsun Emperyalizm!

Devrimci Karargah

8 Ekim 2023

NOT: HAMAS’ın IṢİD vari uygulamaları, savaş esirlerine ve sivil halka yönelik insanlık dışı uygulamaları kabul edilemez. Bunlar kullanılarak Filistin halkının mücadelesi karalatılamaz.

Önceki İçerikGelenekten Geleceğe Yürümek ve 27 Nisan’ı Anlamak
Sonraki İçerik6 Mart bir mücadele çağrısıdır