HPG Ana Karargah Komutanlığına

Yoldaşlar,
TC’nin Hareketimize yönelik saldırısının, Kürt özgürlük hareketine karşı savaş hazırlıklarını artan bir hızla yoğunlaştırdığı bir döneme denk gelmesi bir tesadüf değildir. 
Hepimizin de çok iyi bildiği gibi, TC’nin Hareketimize ve savaşçı yapımıza yönelik bu saldırısı, ABD önderlikli sömürgeci emperyalist sistemin Kürdistan’ı, bütün Ortadoğu halklarına karşı kullanacağı bir üs haline getirmek üzere  tümüyle ele geçirme planının bir gereği olarak gerçekleşmiştir.  Hareketimiz Uluslararası karşı devrimin Kürdistan’a yönelik bu ileri harekatında cephe gerisi kılmaya çalıştığı Türkiye metropollerini bizzat cephe’nin kendisi haline getirme kararlılığını defalarca belirtmiş ve bunu Komutan Orhan Yılmazkaya önderliğinde pratikleştirmiştir.


Elbette yoldaşımızın kaybı ağır olmuştur, ama nasıl Komutan Agit’in şehadeti, Kürt özgürlük mücadelesinde bugün yenilmez bir HPG ordulaşmasına evrilmişse, biz de sonuna kadar inanıyoruz ki ve öyle kılmaya sonuna kadar kararlıyız ki, Komutan Orhan Yılmazkaya’nın şehadeti de Türkiye proletaryasının ve emekçi yığınlarının mücadelesinde Türkiye halkının kurtuluş ordulaşmasına ulaşacaktır. 


Komutan Orhan Yılmazkaya, bize bir düşman baskının yüksek bir iradeyle nasıl devrimci bir eyleme dönüşebileceğini öğretti. Türkiye devrimci hareketinin Komutanımızın direniş çizgisinden çıkarması gereken en birincil dersin bu olduğuna inanıyoruz; Bütün kuşatılmışlıklarına karşın, bütün olumsuz koşullara karşın, Türkiye devrimci hareketi Bedrettin’lerden Deniz’ine, Mahir’ine kadar tarihine, Leninci Marksist bilimine, en yok sayıldığı sırada 16 Haziran’ları yaratmış proletaryasına ve emekçi halklarına inandığı, bunu güçlü bir iradi toparlanmaya dönüştürdüğü takdirde karşı devrimin bütün baskınlığını kendi devrimci eyleminin güçlü bir dayanağı kılabilecektir. Komutan Orhan Yılmazkaya direnişçiliği bu gerçeğin en somut, en sembolik ifadesi olmuştur.


Yoldaşlar,
Komutan Orhan Yılmazkaya yoldaş, tarihsel ve konjonktürel gereklerinin en fazla kapıya dayandığı bu süreçte, enternasyonalist devrimcilik temelinde Türkiye devrimci hareketinin ezen ulus devrimciliğinden kaynaklı zaaflarını aşmasında da yol gösterici olmuştur.
O’nun direnişçiliğinin ruhsal, ahlaksal ve iradi yüceliminde, hiç kuşkusuz savaşçı yapınızın önderliğindeki Kürdistan devriminin Haziran atılımının büyük katkısı olmuştur. Ve acımızı yoldaşça sarmalayan taziye mesajınızda görüyoruz ki, yoldaşımızın halklarımıza mal olan eyleminin, Kürt halkının özgür ve sosyalist Kürdistan mücadelesinde de bir karşılığı olmaktadır. Devrimlerimizin enternasyonalist yoldaşlaşmasının devrimlerimize getireceği kazanımları bundan daha somut ne gösterebilir ki?! 


Yoldaşlar, 
HPG’nin yeni dönem düzenlemeleri olası zor günlerin arifesine denk geldi. Kürt devrimini ihanet eşiklerinden alarak Haziran atılımıyla bugünkü utkun ve yüksek düzeylere taşıyan değerli yoldaş Bahoz Erdal komutasındaki tüm HPG komuta ve savaşçı yapısının, keza değerli komutan Nurettin Sofi yoldaşın kurmaylığında yakın gelecekteki zafer günlerine de imza atacağına inancımız tamdır. 
Yoldaş  Orhan Yılmazkaya’nın eylemiyle yücelttiği şiarları, komutanları Bahoz Erdal ve Nurettin Sofi yoldaşlar şahsında tüm HPG savaşçı ve komuta yapısının geçmiş ve gelecek başarıları için bir kutlamaya vesile kılmaktan daha içtenlikli ne olabilir ki?


“Yaşasın Devrim ve Sosyalizm!” 
“Yaşasın Türk ve Kürt Halklarının Mücadele Birliği!” 

Devrimci Karargah

29 Nisan 2009

Önceki İçerikHPG Anakarargah Komutanlığı açıklaması
Sonraki İçerik¡Viva Orhan Yılmazkaya! ¡Viva la Revolucion!